Askeri Üniformalar Her Ülkede Farklı Renkte Olurken Ne Oldu Hepsi Haki Yeşil?
Ordu kavramı dünyada ilk olarak Asur döneminde ortaya çıkmıştır. Modern anlamda ve sürekliliği olan ilk ordu dediğimizde çok ileri gitmez, Osmanlı’daki ordudur. YeniçerilerKarşılaşıyoruz.
Elbette eski çağlardan beri farklı ülkelerin orduları; Kapasiteleri, savunma-saldırı yöntemleri, teçhizat olanakları gibi pek çok açıdan farklılık gösteriyorlardı. Ancak dikkatlice incelediğimizde her ordunun üniforması Kendine has rengi ve gösterişli detayları bulunmaktadır.sahip olduğunu görebiliyoruz.
Gösterişin sebebi manevi üstünlüktü.
Bu formdaki üniformaların gösterişli tasarımının nedeni, savaş alanında üniformanın görselliğinin farklı olmasıdır. İnanmak manevi üstünlük yaratır . Aslında buna benzer bir şeyi hâlâ spor müsabakalarındaki takım formalarında görebiliyoruz. Örneğin bazı futbol kulüpleri; Kazakların üzerine aslan, kaplan, kartal gibi yırtıcı hayvanların motiflerini işleyebiliyorlar.
Üniformalardaki bu gösteriş bir kenara bırakılmalı, daha da ilginci renklerin alışık olduğumuz ‘haki’ tonlarından uzak olması.
Örneğin yukarıda bahsettiğimiz Yeniçerilerin genel olarak Osmanlı İmparatorluğu’nda iktidarı temsil ettiğine inanılıyordu. Kırmızı üniforma giyiyorlardı.
Şimdi I. Napolyon’un (Napolyon Bonapart) önderlik ettiği ve Fransız İmparatorluğu’na sayısız zafer kazandıran Grande Armée’ye veya ‘Büyük Ordu’ya bir bakalım.
Napolyon’un askerleriBugün alışık olduğumuz haki yeşil tonlarının aksine Fransız bayrağının lacivert, kırmızı ve beyaz renklerini giymeyi tercih ettiler.
Peki ne oldu da askeri üniformalar yukarıdaki gibi sayısız örneğe rağmen sadece haki ve yeşil tonlarına dönüştü?
Aslında cevabın arkasında o kadar da büyük bir gizem yok. Bu radikal değişimin temel nedenini bulmak için Kılıçlı ve kalkanlı savaşlardan ateşli silahlarla yapılan savaşlaraGeçmiş dönemi düşünmek yeterli.
Dar alanlarda kılıç gibi silahlarla yapılan savaşlarda parlak, renkli ve gösterişli kıyafetler sorun yaratmazken; ateşli silahlarla daha uzun menzilli savaşlarda doğrudan hedef bunu yapıyordu. Bu nedenle savaş teknolojilerinin ve ateşli silahların kullanımının artmasıyla birlikte orduların üniforma kullanımında haki yeşili gibi renkler yaygınlaşmaya başladı.
Haki kamuflajının ilk örnekleri İngiliz ordusu tarafından sağlandı.
1850’li yıllarda Hindistan’da sömürgecilik arayışında olan İngiliz ordusu, alışılagelmiş klasik kırmızı-beyaz üniformayı tercih ediyordu. Bu renkteki bir üniforma, savaş sırasında birimi koruyacaktır. kolay hedefbunu yapıyordu.
dönemin korgenerali Harry Burnett Lumsden Bu sorunun farkına vardı ve çözüm aramaya başladı. Aklına gelen ilk fikir, üniformaların üzerine çamur, toz ve çay dökerek onları toprağın rengine yaklaştırmaktı. Artık askerleri ve fikrin işe yaradığını ayırt etmek daha zordu.
Haki ismi nasıl doğdu?
Toprak rengine çok yakın olan bu üniformalara Hintçe’de “toprak rengi” adı veriliyor. ‘haki’ adı verildi. Bu kelime daha sonra dilimize ‘haki’ olarak girmiştir.
Ve ülkeler rengarenk üniformalar yerine haki kamuflajı tercih etmeye başladı
Sonraki yıllarda farklı ülkelerde de benimsenen bu tek tip kavramı, savaş stratejilerinin gelişmesine paralel olarak üzerinde desenler de yer almaya başladı. Savaş sırasında aynı birlikteki askerlerin birbirlerini daha kolay tanıyabilmeleri için bu desenler ülkelere göre özelleştirildi. Eşit Hatta Fransız ve İngiliz orduları bu konuda ressamlarla çalışmışlardır.Bu gelişmelerle birlikte günümüzde askeri üniformalar da ortaya çıkmıştır. Kamuflaja dönüştü.
Kısaca özetlemek gerekirse; daha ilkel dönemde gösteriş ve gücü simgeleyen askeri üniformalar; Savaş teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte kazanma ve güvenlik stratejilerinin doğrudan unsuru haline gelmiştir.
Şimdilik bu savaş teknolojilerini ve stratejilerini bir kenara bırakalım ve içeriğimizi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle sonlandıralım:
”Savaş gerekli ve hayati olmalıdır. “Ulusun yaşamı tehlikeye girmediği sürece savaş cinayettir.”
Bu tarz içerikleri okumaktan hoşlanıyorsanız şu içeriklere de göz atabilirsiniz: